12 yıldır myeloma ile yaşamak...



Aşağıda 12 senedir myeloma ile yaşayan bir hastanın, Peter Tischler'in nasıl bu işi götürdüğünü anlatan bir yazısı var. Myeloma hastaları için çevirdim. Bazı kısımları bize pek uymuyor, bazı kısımlarını da gülümseyerek okuyacaksınız. Bizim ne kadar kısıtlı imkanlarla idare ettiğimizi ortaya seriyor. Fakat yine de, bir tecrübeyi okumak güzel bir şey. Kendi notlarımı da parantez içinde UG takısıyla ekledim. Umarım size de faydası olur.Yazının aslını okumak isteyenler için de linki yazının sonuna ekledim



Samimi konuşmak gerekirse, grupta benden çok daha zeki bir sürü insan var, fakat ben bir konuda çok iyiyim : İnanılmaz miktarda veriyi toplayabilir, onun bir özetini çıkarabilir ve anlaşılır bir dil ile diğer insanlara anlatabilirim. İş'te yaptığım bu aslında ve bunu aynı zamanda Myeloma için de yapmaktayım. Çoğunlukla, insanlar yardım istediğinde, bire-bir görüşme yoluyla olan bu yardımı, şimdi yazarak daha büyük bir hasta grubuna iletmek amacındayım.

Bana myeloma (MM) tanısı konduğunda, en çok bir kaç yıl daha etrafta olacağıma inandırıldım. Tıp'tan beklentim şuydu: perişan olmadan, insanlıktan çıkmadan bir tedavi keşfedilene kadar hayatta kalmak. İstediğim buydu. Aynı zamanda acılar, ağrılar içinde kalmak da istemiyordum (canım biraz kıymetlidir). Hastalık ve onla nasıl başedebileceğim hakkında öğrendikçe, bir çok insanın hayatta kalmak ve hayat kalitesini korumak için bir şey yapmadığını görmek canımı sıktı. Bazı durumlarda, bu onların hatası değildi ; şanslarını nasıl arttırabileceklerini öğrenecek zamanları yoktu. Fakat diğer vakalarda, hasta ve bakıcısı, kaderlerini işi başından aşmış, yeterli zamanı ve kaynağı olmayan birine devretmişlerdi : doktorlarına. Ne kadar iyi niyetli olursa olsun, bir doktorun sizin için herşeyi yapmaya yetecek kadar zamanı yoktur.

Peki size kim bakacak? O sorumluluğu kim alacak? Tabi ki siz ya da sizi seven biri, çünkü kimsenin bu işi üstlenecek zamanı, enerjisi, kaynağı ve arzusu yok aslında.

Aşağıdaki liste, hastanın, bakıcısının ve ailenin bilmesi ve yapması gerekenleri içeriyor.

1- Böbreklerinize iyi bakın

a)Günde en az üç litre sıvı alın. Ancak bu sıvılar gazlı (karbonatlı), kafeinli ve alkollü içecekler olmamalı.

b)CT scan (tarama) için kullanılan iyonize renklendiricileri (ionized contrast) kabul etmeyin. Alternatif renklendirici isteyin ya da renklendirici ilaç kabul etmeyin. Aksi halde, bu kimyasallar böbreklerinizin çökmesine neden olabilir ve diyalizden başka çareniz kalmaz. MRI ve PET/CT scan'lerde (Taramalarda) problem yok.

c)İlaçların ve reçetesiz satılan ürünlerin üzerindeki etiketleri dikkatle okumadan kullanmayın. Özellikle non-steroidal (steroid içermeyen) enfeksiyon giderici ilaçlardan uzak durun. Örneğin lbuprofen (UG notu : bizim bu ilaçları ayrıştırmamız kolay değil. Enfeksiyon kapmanız durumunda doktora bu yazıyı gösterin ve uygun ilacı sorun. Kendi başınıza iş açmayın)

2- Enfeksiyonlardan uzak durun

Nezle soğuk algınlığı geçiren insanlardan uzak durun. Hastalık mevsiminde (kış) çocuklarla çok yakın olmayın. Kalabalık yerlere girdiğinizde, aksırıp tıksıran insanlardan ve çocuklardan uzak durun, yer değiştirin. Uçağa bindiğinizde maske takın. Uygun olup olmadığını düşünmekten vazgeçin. Hayatınız dikkatli olmanıza bağlı.

Sık sık el yıkama huyu edinin. Her zaman anti bakteryel sabun ve sıvı mendiller kullanın ( UG notu : ben de el yıkadıktan sonra pürel ya da benzeri bir dezenfektan kullanmayı tavsiye ediyorum. Kolonya da olur herhalde.)

Ailenizdekilerin her yıl grip aşısı olduğundan emin olun. Aşı size yaramaz fakat ailenizi korur ve dolaylı olarak sizi de korur.

Enfeksiyon kaparsanız, hemen harekete geçin, beklemeyin. Basit bir bronş enfeksiyonu, bastırılmış bağışıklık sisteminiz sayesine hayatınızı tehdit eden bir zatürreye dönüşebilir.

Yaralardan kaynaklanan enfeksiyonlar kolayca kan zehirlenmesine dönüşebilir. Bir yara bir türlü iyileşmiyorsa, hemen doktora gidin.

Böyle bir bağışıklı sistemine sahipken 38 dereceyi aşan ateşlerde doktora gidin.

3- Bir yardım ekibi oluşturun

Siz (hasta, bakıcısı, aile üyesi) ekibin başı olmalıdır. Kimse işi sizin kadar takip edemez. Bakıcınızın, en az sizin kadar durum hakkında bilgisi olması gerekir.

Steroidler ve kemoterapi ilaçlar, öğrendiğiniz bir sürü can sıkıcı şey sizi şakına çevirebilir. Makul düşünce ve doğru kararlar ile aranızdaki bağlantı bakıcınız olacaktır.

Biz genellikle etraftaki ilk onkolog'a gideriz. ( UG notu : Türkiyede biz hematolog'a gidiyoruz). Doktorunuz içinize sinmiyorsa değiştirin, çünkü bir kriz anında (mutlak bir kriz olacaktır) güveneceğiniz birinin yardımına ihtiyacınız olacak.

Tedavinizi yönlendirecek Myeloma konusunda uzman birini bulmalısınız. Sadece Myeloma konusunda çalışan biri olsa iyi olur. Bir kaç MM vakası ile uğraşanları uzman sanmayın.

İyi bir dahiliyeci edinin. Uzun vadede siz de dahiliyeci olacaksınız zaten. Genel sağlığınızı korumalısınız.

Eğer böbrek probleminiz varsa (ya da olursa) Nefrolog'a danışın ve ekibinize onu da
dahil edin.

Ve diğer kronik sorunlar için de diğer uzmanları ekibe ekleyin.

Sizi doktorlardan daha iyi tanıyan hemşireleri unutmayın.

Tümünün sizin bilgilerinize erişebilmesini sağlayın. Bu sizin ekibiniz ve unutmayın, ekip lideri sizsiniz.


4- "Uslu" hasta olmayın

Doktorlardan ne beklediğiniz açık bir dille anlatın. Onlar genellikle sizin için önemli olan konularla o kadar da ilgilenmezler (örneğin hayat kalitesi ) ( UG notu : benim örneklerim : gaz problemi, mide problemleri vb. çok önemli olarak görülmeyen fakat hastayı çok rahatsız eden problemler.)

Doktorlarda, hastanelerde tutulan bilgilerinizi isteyin. Yasal olarak size vermek zorundalar. ( UG : Onları bir dosyada toplayın) Ekip lideri olarak onlara ihtiyacınız var.

Doktorların tıp deyimleriyle konuşarak, abartarak, ya da aşırı basitleştirilmiş ifadelerle sizle konuşmasına izin vermeyin. Anlayana ve anlattırana kadar sorun.

Bir ses kaydedici cihaz alın ve doktordan izin alarak konuşmaları kaydedin. Söylediği hiç bir şeyi atlamamak için bunu yaptığınızı da belirtin. Aynı zamanda not da alabilirsiniz.

Bir doktor size "hemen tedaviye başlamamız lazım" dediğinde "bir dakika, düşünmem lazım" demekten çekinmeyin.Bu oldukça yavaş gelişen bir kanser türü ve bir karar almadan önce düşünmeye, araştırmaya, diğer insanlarla konuşmaya hatta başka bir doktora danışmaya ihtiyacınız var. Acele etmeyin.

Tedavi seçeneklerini, avantaj ve dezavantajlarını sorun. (Bir çok tedavi yöntemi var). Neden birini önerdiğini de sorun.

Bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorsanız ya da bir şey canınızı acıtıyorsa YÜKSEK SESLE ŞİKAYET EDİN.

Sizi tatmin etmeyen, aklınıza yatmayan şeyleri sineye çekmeyin, sorun. Fakat "belalı hasta" olmaktan da kaçının. Bir iki savaşı, özellikle önemli olanları kazanmanız lazım.

5- Kendinizi eğitin (siz, eşiniz ya da aile üyesi)

Bir eğitim seminerine katılın ve siz de söz alın. Diğer hastalarla tanışın ve tecrübelerini öğrenin. Sorular sorun.

Yerel destek grubuna katılın. Hem bir çok şey öğrenir hem de bir grubun parçası olduğunuzu hissedersiniz.

Peter Tischler tarafından yazılan "Myeloma 101" belgesini okuyun. Hastalığı anlaşılır bir dille anlatıyor. ( UG : ingilizce bilenler için bu dokümanın linkini yazının sonuna ekledim)

Bir bilgisayara ve internet bağlantısına ihtiyacınız var.IMS (International Myeloma Foundation) sitesi bol miktarda güncel bilgi barındırıyor. IMF'nin dünya çapında 1400 üyesi olan online destek grubuna üye olun. Günlük tecrübeler hakkında bilgi almak bu yolda çabalayanlar için çok önemlidir. Başlangıçta önemli bir şey gibi gelmese de, ilerleyen dönemlerde anlayacaksınız.

6-Bağışıklık sisteminize iyi bakın

Bağışıklık sisteminiz hasta olabilir, fakat henüz ölmedi. Onu bazı sağlıklı alışkanlıklarla iyi kullanabilirsiniz.

Stresi azaltın. Bu önemli. Stress bağışıklı sistemini daha da baskılıyor. Rahatlamanın yolunu bulun (her şeye rağmen)

Egzersiz yapın. Hem fiziksel hem de duygusal olarak. Kendi sınırlarınız içinde kalarak egzersiz yapmanın bir yolunu bulun.

Akıllıca bir diyet. Abartmaya gerek yok fakat bildik kötü gıdalardan uzak durun. ( UG hafif ve doğal gıdalar. Ağır yemekler, yağlar, özellikle kızartma yağları, aşırı tuz ve şeker,..ve benzerleriyle vedalaşın)

Multi-vitaminleri kullanarak, vücudunuzun besleyici gıdalardan mahrum kaldığı endişesini giderin.Bir diyetisyene de danışabilirsiniz. Yalnız steroid (kortizon) alanlar bu konuda çok dikkatli olmalılar.

Bazı durumlarda, dengede kalmak için, ekibinize bir endokrinolog da eklemeniz gerekebilir.

7-Tıbbi kayıtlarınızı saklayın

Hastalık dönemleri ve eğilimleri önemlidir. Test sonuçlarınızı topladığınızda, önemli değerleri işaretleyin ve eğilimi takip edin. Tüm kayıtları tarih sırasına göre dizmelisiniz.

Notlarınız küçük bir deftere yazın : ilaçlarınız ve dozları, doktorların telefon numaraları, kontrol tarihleri ..vb.

Olası kriz zamanları için notlarınız da alın : Ambulans..vb. Kullanmasanız da bir yerde kayıtlı olmaları iyidir.


8- Doktorunuzun sınırlarının farkında olun

Doktor ve hemşireler çoğunlukla çok meşguldürler. Bu gerçeğin farkında olarak onlarla konuşmalısınız.

Herkes hata yapar. Sizin göreviniz dikkatli olmak ve bu hatalara izin vermemektir. Benim başıma gelen hatalardan bazıları şunlardı :

-Yapılması gereken testleri atlamak,
-Görüntüleme çalışmaları için hatalı ya da eksik talimatlar,
-İyiye ya da kötüye gidişi görememek,
-Doktor ve ekibi arasındaki uyumsuzluk ve kötü iletişim,
-Fazla ya da az ilaç vermek

( UG : Bu kısımda onkologlarla olan deneyimlerini anlatıyor fakat bu deneyimlerin bizle pek ilgisi yok. Onkolog, doktordan farklı bir kişi ve kendisini dinlemediklerinden, gelişmeleri takip etmediklerinden yakınıyor)

Doktorunuzun güçlü ve zayıf yönlerini bilin. Kimse herşeyi bilemez.


9- Erken uyarı sistemi : Krizlerden kaçının

Testler, hastalığın gelişimini ve eğilimini öğrenmek açısından çok önemlidir.Hastalığın tekrar ufukta belirmesini, henüz düzlükte iken görmelisiniz.
En önemli test Freelite testi ( UG: bu ne ben bilmiyorum. Sanırım bizim immünfiksasyon elektroforezi ne karşılık geliyor) Bu test, bir hasar oluşmadan önce durumu gösteriyor.

Bazı testler, hastalığın başında gerekiyor fakat sonrasında periyodik olarak yapılması gerekmiyor. Tüm vücut MR'ı, kemik yoğunluğu testi, quantitative immunoglobulins, iskelet röntgeni bunlardan bazıları.

Gereksiz ameliyatlardan uzak durun. Ameliyatın travması MM'yi alevlendirebilir. Ameliyat olacaksanız, myeloma doktorunuz yakın bir yerde olsun.

Koruyucu ilaçları elinizin altında bulundurun, özellikle yolculuk yapacaksanız. İyi bir antibiyotik (ben Levaquin kullanıyorum), bir anti-viral (ben de acyclovir var) ve grip için bir ilaç (Tamiflu örneğin).

En önemlisi, bir şeylerin yolunda gitmediğini hissettiğiniz anda harekete geçmelisiniz. Hastaya bakan kişi, hastanın yiğitlik yapmadığından emin olmalıdır. Bir kriz anında, bağışıklı sistemi bozulmuş hastanın sistemleri kolayca arka arkaya iflas edebilir. Dayanmak, ağrı söz konusu olduğunda anlamsız bir şeydir. Doktorunuz ağrı ile başetmeyi sağlayacak bir reçete yazmalıdır.

Yazının aslı : http://myeloma.org/main.jsp?source=link&source_link_id=2162&type=article&tab_id=23&menu_id=0&id=1730


Myeloma 101 dokümanı : http://northtexas.myeloma.org/mm101.html

Yorumlar

  1. cok guzel yazmissiniz.ancak ben bu yazdiklarinizin tumunu hatta daha fazlasini biricik babamin rahatsizligi doneminde harfiyen uygulamistim.ama maalesef 2 sene once 55 yasindaki canim babami kaybettik.bu hastalikla sadece 4sene yasayabildi.doktorlar bize en fazla 5 yil yasar dedi.ancak goruyorum ki 12 yildir yasayanlar var.biz nerde hata yaptik.acim cok buyuk.allah tum mm hastalarinin ve yakinlarinin yardimcisi olsun.

    YanıtlaSil
  2. elif hanımın dediği gibi ben de internette araştırdığımda 5 yıl sonunda hastaların yüzde otuzu kaybediliyor gibi şeyler okudum.ege üniversitesinde tedavimi yürüten doktoruma sordum.artık bilmiyorum doğrumu? yoksa sadece bana moral vermek adına mı? lütfen şu inte rnette okuduğunuz herşeye inanmayın dedi.Bir anlamda "bu doğru değil dedi." zaten ben de pek böyle şeylere kafayı takmıyorum.Çünkü biliyorum ki hepimiz ömrümüzü yaşayacağız.MM olmak ölmek değil.genelde pozitif düşünüyorum.mesela tanıştığım bir kişinin kardeşi ilik nakli olmuş 8 yıl olmuş aktif olarak çalışıyor;taksicilik yapıyor.yine Ege Üniversitesinde tanıştığım bir bey 7 yıl olmuş ilik nakli yapılalı.o da aktif olarak birkaç yıl öncesine kadar çalışmış. Belkide zihnimizi başka şeylere yönlendirmek,başka şeylerle oyalanıp bu hastalığı unutmak bu hastalığın şifasıdır kimbilir? hasta psikolojisine girip bu hastalığı hayatımızın merkezine oturtmayalım,kendimize küçük hobiler edinip mutlu olalım.En azından mutlu olmak için güç harcayalım.Çok ama çok güçlü olup neşemizi hiç kaybetmemeliyiz.Hasta olmadan önceki neşemizi o en ağrılı ve kötü anımızda bile kaybetmemeye çalışmalıyız.İnşallah tüm hastalar ve yakınları bunu başarabilirler!!Herkese SAĞLIKLI GÜNLER diliyorum...İNCİ MERİÇ...

    YanıtlaSil
  3. Aslında zaman içinde, ortalama ömürdeki uzama gibi, myeloma hastalarının ortalama yaşam süresi de uzuyor. İlk araştırmaya başladığımda Myeloma.org'u kuran myelomalı doktorların beş sene yaşadıklarını öğrenince, tamam demiştim, maksimum süre anlaşıldı. Fakat, şimdi öyle düşünmüyorum. Her geçen gün süre uzuyor ve yeni kuşak tedavilerden (gen tedavileri) umutluyum. Bakın Aids'in tedavisi bulundu, artık kimse Aids'den ölmüyor.

    YanıtlaSil
  4. Merhaba iki bucuk yıldır mm hastasıyım 42 yaşındayım 19 ay önce Ankara Ün. Tıp.Fakültesinde otolog oldum.Yazdığınız bilgiler için çok teşekkürler.Bu sorunların bircogunu bende yaşadım.Ben hemşireyim ama hastalık hakkında hiç bilgim yoktu.Ama baştan beri hiç umudumu yitirmedim yaşam süresi için 40 yılı hedef koydum.% 2 yaşama şanşı olsada biri ben olacağım dedim neden olmasın . Sizlerin bahsettiği gibi kendimizi iyi korursak yenilikler böyle paylaşırsak yaşam kalitemizin iyi olacağına inanıyorum.Türkiyede doktora ulaşmak ve iletişim proplemi var.Yoksa birçok ülkede olan ilaçlar burdada var.uygulama sırasında (mesela ilk tedavi olark velkeit) ilacını uygulamak istemediler.Ücretini kendim karşılacağım halde imza karşılıgında uyguladılar.ABD de birinci tedavi olarak uygulanıyor.Emekli Sandıgı evraklı olduğum halde yararlanamadım.Bu sorunları hep beraber olarak paylaşarak aşabiliriz.ABDde muayene oldum burda olsaydın sana yapacağımız bu tedavilerdi dediler.Çok iyi calışmalar var takip edin dediler.Sen kendini bir şeker hastası olark kabul edeceksin zaman zaman ilaç kullana bilirsin hayata karış ve pozitif düşün dediler. Bende zaten bunu yapıyordum . Lütfen Olumsuz ve kısa süreleri yaşamları yazmayın. Hepimize sağlıklı ve yaşam kalitesi yüksek olan bir yaşam diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. NURHAN HANIMCIMMM.....SELAMMMM....İNŞALLAH BU İYİLİĞİNİZ VE BU POZİTİF DÜŞÜNCELERİNİZ AYNIDIR....RABBİM HEPİMİZE ŞİFALAR VERSİNNNNNN !!! 2010 YILINDA BU YAZDIKLARINIZI OKUDUM DEDİKLERİNİZ ÇOK DOĞRU !!!
      SİZİNLE AYNI FİKİRDEYİM....AYRICA DEDİĞİNİZ GİBİ OLUMSUZ DÜŞÜNCELERİ MORALLERİ BOZACAK ŞEKİLDE KİMSE LÜTFEN YAZMASINNNN....HERKESİN BELLİ BİR ÖMRÜ VAR VE HASTALIK HERKESTE FARKLI SEYREDİYORRR....VE MİYELOMADAN ÇOK DAHA KÖTÜ HASTALIKLAR VARRR HALİMİZA ŞÜKRETMELİYİZZZ....ALLAH HERKESE SAĞLIK VERSİNNN....SELAM VE SEVGİLERRR
      elifinci1@superposta.com

      Sil
  5. zafer tokgöz :babamızın bundan 3 yıl önce yakalanmış oldugu bu hastalıkla ilgili insanların bukadar iyimser olması bizi dahada umutlandırıyor.izmir şifa hastanesinden prof:ülkü ergene hocamızla tanışmak allahın bir lütfuydu.bizim için ve pekçok hastası için yapmış oldukları parayla ölçülemez. biz hala mücadele içindeyiz biricik babamız için umutlarımızı yeşerten hocamızada binlerce teşekkür.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. zafer bey babanıza ve bütün mm hastalarına acil şifalar diliyorum.eşimde 2012. 07 de mm teşizi kondu .çok zorluklar yaşadık taki prof ülkü hocamızla tanışıncaya dek. ülkü hanım öncelikle ruhumuzu tedavi etti. eşimin hayata olan bağlarını güçlendirdi. tecrübe ve disiplinli çalışmasıyla hassas anaç yapısıyla kanat gerdi bütün hastalarına ve bize. pamuk yüreyiyle sardı yaralarımızı. ona bizde minnet borçluyuz. allahım hepimizin yardımcısı olsun

      Sil
  6. Annem mm hastasi ve tabrizde muayine oluyor wimdiye kadar yalniz alkeran talidomidle muayine oluyodu ama wimdi doktoru kemoterapi yazmw ve bugunden bawladi.cok korkuyorum mikroblar artmw demiw doktor lutfen bilenler soylesn tehlikelimi kemoterapi son awamamii??? Iyilewirmi annem 41 yawda 39 yawnda yakalandi hastaliga

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlaşılan ilikteki kanserli hücre sayısında doktoru endişendiren ölçüde artış olmuş. Böyle bir durumda, ilaçların etkisini arttırmak için, kemoterapi uygulanabilir. Çünkü vücudun bağışıklık sistemi ilaçlara da karşı koyuyor. Kemoterapi, bağışıklık sistemini baskılayarak, ilaçların daha fazla etki etmesine neden oluyor.

      Benim tecrübelerim endişe ve korkunun durumu zorlaştırdığı yönünde. Sakin olmak ve ümidini kaybetmemek çok önemli. Bu sizin için de geçerli. Bu hastalık böyle..iner de..çıkar..da. Çıktığı gibi inecektir..biraz sabır.


      Sil
  7. annem multlip miyelom hastası 62 yaşında kök hücre nakli yapılacak bugün 5 yada 10 yıl yaşam ömrü olduğunu söylediler bu hastalık genç yada yaşlılık için yaşam süresi fark ediyor mu nakilden sonra niye böyle bir süreç koyuluyor hastalık bitmiş olmuyor mu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eskiden 5 yıl diyorlardı. Şimdi 5-10 yıl demeye başlamışlar. Bunlara aldırmayın, kendinize de dert etmeyin. Her insan ayrı bir dünya, herkesin şartları farklı.

      Nakilin tamamen temizlenme sağlamadığı, önemli ölçüde temizlik ve rahatlama sağladığı, sonrasının da sizin tutumunuza bağlı olduğu ... Nelere dikkat etmeniz gerektiği.. vb. tüm konular buradaki yazılarda uzun uzun anlatılıyor. Hepsini okumanız gerekecek.

      Geçmiş olsun dileklerimle.

      Sil
  8. Merhaba annem 60 yaşında geçen hafta diyarbakır dicle ün de mm tanisi konuldu.dr ilaç verip kullanip bir ay sonra gelin dedi ne yapalim baska bir ikdeki dr a basvuralim mi yardimci olursanız sevinirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sorularınızın cevabı -Myeloma ile yeni tanışanlar için kılavuz- yazısında veriliyor. Geçmiş olsun.

      Sil

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lenalidomid (revlimid)

Forum - 1

1-Multiple myeloma (myelom) ile tanışma