Kayıtlar

2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Myeloma tedavisinde son durum

Resim
Aşağıda doktorum sayın Siret bey'in, benim ricam üzerinde yazdığı bir bilgilendirme notu var:  Son yıllarda Talidomid, Bortezomib (Velcade) ve Lenalidomid (Revlimid) gibi ilaçlar ve bu ilaçların klasik Multiple Myeloma ilaçları olan alkeran, kortizon ve siklofosfamid ile olan kombinasyonları Multiple Myeloma hastalığının tedavisinde yeni bir çağ başlatmıştır. Otolog stem hücre naklinin de bu tedavilere eklenmesi ile Multiple Myeloma hastalarının büyük çoğunluğunda yaşam süresi ve kalitesinde belirgin ilerlemelerin olduğu gözlenmektedir. Bunun ötesinde Multiple Myeloma tedavisinde yeni ilaçlarda geliştirilmiş ve şu anda hastalar üzerinde çalışmaları devam etmektedir. Bu ilaçlar halen rutin kullanımda olmamalarına karşın önümüzdeki yıllarda ABD, Avrupa ve Türkiye'de kullanıma girmeleri beklenmektedir. Gelecekte önemli düzeyde etkinliği olması beklenen ilaçların başında Velcade grubundan Carfilzomib ve Talidomid ve Lenalidomid grubundan Pomalidomid bulunmakt

Beslenme konusu

Aşağıdaki linkte yer alan videoyu mutlaka izlemelisiniz. Üzerine ekleyecek bir şey yok. http://webtv.hurriyet.com.tr/2/25865/19500863/1/canli-yayinda-buyuk-iddia.aspx

Bu çağrıya kulak verin...

Aşağıda yorum olarak gönderilen çağrıya kulak vermenizi ve vereceğiniz bilgilerle yardımcı olmanızı rica ediyorum. Özellikle Adana ve Ankara hastanelerini bilenler lütfen görüş ve düşüncelerini belirtsinler. Aziz dedi ki... Sizin ilk gün bulduğum için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.Eşim küçük yaşta tren kazasında sağ kolunu kaybetmiş bende çocuk feci geçirmişim anlayacağınız ikimizde engelliyiz 2 kız bir erkek 3 çocuğumuz var. eşim 69 doğumlu, Eşimi 20 gün önce Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesine rahatsızlandığı için götürdüm. Üre ve Kreatin değerleri nedeniyle Böbrek yetmezliği dediler ve Nefroloji Bölümüne yatırdılar, Bu gün ise kemik iliği biyopsi sonucu çıktı ve bana MM olduğunu söylediler ben savaşa hazırım ama eşim için aynı şeyleri söyleyemem o çabuk yıkılan bir karaktere sahip o yüzden söyleyemedim..... Bu sonuca inanmalımıyım, kesin sonuçmudur. Şu an üre 110 kreatin 11.5 diyalize girmelimi? pazartesi Hematoloji Servisine alacaklar biz Adana'da ya

Bir Ömür Dört Yaşam

Resim
                                     Bu gün size, 1993 yılından 2010 yılındaki vefatına kadar geçen 17 seneyi, myeloma ile boğuşarak geçiren ve 60 yaşında aramızdan ayrılan değerli bir insandan, Prof. Dr.  Muammer Öner’den bahsetmek istiyorum. Kendisi bize, birazdan özetleyeceğim  “ Bir Ömür Dört Yaşam ” adlı bir kitap bırakmış bulunuyor. Bu kitabında Muammer bey, myeloma ile nasıl tanıştığını, neler çektiğini, neler hissettiğini samimi, açık ve akıcı bir anlatım ile anlatıyor. Doğrusu ben böyle bir kitap olduğunu öğrendiğimde şaşırdım ve sevindim. Bence bilgi (ve sevgi) paylaştıkça çoğalır, ne kadar çok kaynak olursa, hastalar için o kadar iyidir. Bu kitaptan haberim olmasını sağlayan ve kitabı (nazik bir not ile) bana gönderen kızı Nergis Öner’e de burada teşekkür ediyorum. Bu kitapta üç kez alojenik (ablasının kemik iliğinden yapılan) nakil anlatılıyor. İlk nakilde, o zamanın teknolojisi gereği, ablasının leğen kemiğindeki iliğe doğrudan (uzun iğnelerle) girilerek alınan ilik kull

Oruç tutmak

Kendimi iyi hissettiğim için oruç tutmaya niyet ettim. İlk gün (dün) oruçlu iken Siret bey'le randevum vardı. Siret bey, oruç'un, özellikle de susuzluğun vücudumuzu zayıf düşürdüğü, tam hastalık kontrol altında gibi gözükürken  bu riski almamam gerektiğini söyledi ve orucu sonlandırdı. Bilginize...

Uyy!..Karadeniz..

Resim
Evet..Başlıktan da anlayacağınız üzre, bir haftadır Karadeniz yaylalarında taban tepiyordum. Döner dönmez, sıcağı sıcağına, hala bu büyülü coğrafyanın etkisi üzerimdeyken yazmak istedim. (Aşağıdaki resimlerin üzerine tıklayın.) Bu bir haftalık gezide, bir kaç gün, saatlerce (beş saat civarında),  yürüdüm. İstanbul'da ayaklarım acıyor diye her yere arabayla giden ben, (sağ ayağım su toplamasına rağmen) yaylalarda kayaların üzerinde keçi gibi sekerekten yürürken " her şey gerçekten istemeye ne kadar bağlı " diye düşünüyordum. Bazı günler altı saate kadar varan yürüyüşler de oldu. Gık'ım çıkmadı. Yaylaların güzelliğine, çağıldayan ırmaklara, yalçın kayalıklara, dağlara, derelerden içilen buz gibi sulara hayran kaldım. Hani derler ya " ömrüm uzadı ". Bir yandan da, enerji santrali yapmak için doğaya amansızca saldıran çirkin el'i gördüm, ona da " içim sızladı ". Tarifsiz güzellikleri dozerlerle kesip biçen zihniyetin, bence kanserden

Myeloma evreleri

Myeloma fazlarını (evrelerini) yazmayı, hastalıkla yeni tanışanlar için faydalı buluyorum : Faz 1 Nispeten az sayıda kanser hücresi bütün vücuda yayılmış durumda. Kırmızı kan hücrelerinin sayısı ve kandaki kalsiyum miktarı normal. (Yani henüz kemiklerde bir çözülme yok.)  Kemikte tümör (plazmatom) oluşumu yok.  Kanda ya da idrarda M-protein miktarı çok düşük. Hastalığın belirtileri ortada yok. Faz 2 Vücuda yayılan kanser hücrelerinin sayısı artmış. Faz 3 Vücuda yayılmış kanser hücrelerinin sayısı yüksek. Aşağıdakilerden biri ya da bir kaçı gözlenebilir : Kırmızı kan hücrelerinin sayısı çok azalmış (anemi). Kemikler çözülmeye başladığından kandaki kalsiyum oranı normalin çok üstünde. Üç kemik tümöründen (plazmatom) fazla tümör var. Kanda ya da idrarda yüksek düzeyde M-protein var.

MEDİTASYON ve KRONİK AĞRI

MIT ve Harvard nörobilimcileri meditasyonun nasıl algılamayı kontrol ettiğini ve ağrı hissinden kurtulmaya yardım ettiğini açıklıyor. Anne Traflon, MIT haber ofisi  5 Mayıs 2011 Çalışmalar, düzenli olarak yapılan meditasyonun, kronik ağrılardan yakınanlara yardım edebildiğini göstermişti ancak bunun arkasında yatan nöral mekanizmalar bilinmemekteydi. Şimdi MIT ve Harvard araştırmacıları bu olguya bir açıklama bulmuş gibi görünüyor. 21 Nisan tarihinde yayınlanan "Beyin araştırma" bülteninde anlatıldığı üzere, araştırmacılar, sekiz haftalık bir eğitimden sonra  kişinin alfa dalgaları olarak bilinen beyin dalgalarını kontrol edebildiğini tesbit ettiler.  Bir MIT nöro-bilimcisi olan Christopher Moore şöyle demekte : " Araştırmalarımız, meditasyon ile geliştirilen düşünce şeklinin, dağılmaları önlediğinini, konsantrasyonu arttırdığını  ve dış dünyadan gelen uyaranların dikkatimizi çekme olasılığını azalttığını gösteriyor.  Böylelikle beyin, uyaranların bizi nasıl etk

Tekrar merhaba

Bildiğiniz gibi, Diyarbakır mahkemesi, Digitürk'ün açtığı dava üzerine, tüm Google blog'larına erişimi bir süredir yasaklamıştı. Birileri naklen maç yayını yapıyormuş galiba. Belki bazılarınız yazıları görebiliyordu fakat ben değişiklik ve ekleme yapamıyordum. Burası çok tuhaf bir ülke. Bir ya da bir kaç kişi yüzünden, on binlerce siteyi kapatıverdiler. Bu arada bu site gibi, kamu yararına olanlarda karardan etkilendi. Örneğin, bir arkadaş elinde fazla ilaç olduğunu, isteyenin alabileceğini belirtmişti fakat yayınlamak nasip olmadı. Hala elinde varmıdır, bilemiyorum doğrusu. Her neyse. Tekrar birlikteyiz.

Yeni ilaçlar ve Velcade hakkında..

Celgene firması hakkındaki yazılar a bakarken bir şey dikkatimi çekti. Bu firma, Talidomid'in bir türevi olan bir ilaç geliştirmiş, ismi Pomalidomide. Bu ilacı, lenalidomid (revlimid) ve Bortezomid (Velcade) tedavisi başarılı olmayan 35 hasta üzerinde denemişler. Sonuçlar şöyle : Çok olumlu etki : %14 (5 hasta) Olumlu etki : % 15 (6 hasta) Çok az etki : %23 (8 hasta) Toplam %54 Bu değerler ile, ilaç pazara sürülmemiş, geliştirme çalışmaları devam ediyormuş. Bunun yanısıra, Merck firması tarafından geliştirilen yeni bir ilacım (Zolinza) Revlimid ve Velcade ile birlikte denemesi de sürmekteymiş. Bu arada, kanser hastalarına sıklıkla önerilen C vitaminin, Velcade'in etkinliğini önemli ölçüde engellediği anlaşılmış. Velcade kullananlar, bu sizin için önemli olabilir!..Yazının aslını okumak isteyenler (İngilizce) http://myelomic.blogspot.com/ linkine tıklayabilir. Bu arada, kansere karşı etkili yeni kuşak antibiyotikler üzerinde çalışmalar sürmekteymiş. Öte yand

Yeni talidomidler.

Son Talidomid almaya gittiğimde, eczane bana farklı kutular verdi. Daha önce pharmion firmasının Talidomid'lerini kullanıyormuşum, bu kez Talidomid Celgene firmasından. Anladığım kadarıyla, bu firmanın lisansı ile Türkiye'de üretiliyor. Fakat ambalajı çok kullanışsız, iki karton arasına yerleştirilmiş ilaçlar hem zor çıkıyor, hem de kartonlar ilaç dolabına sığmıyor. Etken madde aynı olduğundan bir fark olmasını beklemiyorum. Bu Celgene firması ile ilgili başka bir haber okudum, o da diğer yazıya kalsın.