Zerdeçal - Curcumin (Son durum)

Ben zerdeçal (hammadde ismi olarak Curcumin) hapları ile tedaviyi ilk olarak Margaret's blog'da okumuştum. Yıl 2006 - 2007 olsa gerek. O zamanlar tamamen deneysel bir tedavi idi ve kimseler bilmiyordu. İlaçlarla başı dertte olan, bu nedenle ilaç kullanamayan - kullanmayan myeloma hastaları bu hapları yutuyordu. Bununla ilgili ilk yazımı şu linkten okuyabilirsiniz.

http://myelomabilgi.blogspot.com.tr/search?q=curcumin

Fakat şimdi bakıyorum da doktorlar bile yardımcı tedavi olarak curcumin öneriyor. Belki farkındasınız, son zamanlarda hangi curcumin hapını kullanmalı konulu bir yazışma da oldu.

Bilenler bilir; Margaret yılların myeloma hastasıdır ve ilaç kullanmaz. 2005 Aralığında teşhis konduktan sonra sadece curcumin almaya başlayıp kararını da değiştirmeyen cesur bir kadın. İlk yazılarını ingilizce bilenler http://margaret.healthblogs.org/2007/03/ linkinden okuyabilir.

Bu ilk yazılarda curcumini nasıl keşfettiğini ve kullanmaya karar verdiğini şöyle anlatıyor: "Curcumin nedir? Curcuma longa adı verilen zerdeçal köklerinin aktif maddesidir. Güney ve güney doğu asya'ya özgü bu bitkinin kökü ve kök sapı öğütülür ve toz zerdeçala (turmeric) dönüştürülür. Aslında toz zerdeçalin %5 - %8'i curcumin'dir. (ug:Buna zerdeçalın etken maddesi diyebiliriz.)

Zerdeçalın ilaç olarak kullanılması milattan önce 600 yıllarına kadar gider. 13. yüzyılda Marco Polo Çin'e yaptığı yolcukta zerdeçal'ı görür, tadar ve not eder. Geleneksel Hind tıbbı zerdeçal'ı safra kesesi ile ilgili sorunlar, anoreksi (iştahsızlık), öksürük, diyabetik (şeker hastalığına bağlı) yaralar, karaciğer sorunları, romatizma ve sinüzit için kullanmış. Toz zerdeçalın sönmüş kireç ile karıştırılması ile elde edilen merhem, şişme ve burkulmaların üzerine sürülen bir kocakarı ilacı olarak kullanılırmış. ABD'de E100 olarak etiketlenen curcumin, ek gıda maddesi olarak peynirlerin renklendirilmesinde, baharat olarak, hardal şeklinde, kahvaltılık gevrek olarak, turşularda, dondurmalarda ve diğer gıdalarda kullanılmış.

Öyle görünüyor ki curcumin'in iyi gelmediği bir şey yok: Tümör tedavisinde, antioksidan olarak, antibakteryel, mantar önleyici, anti-amyloid ve iltihap sökücü özellikleri var. Artrit (mafsal iltihabı), alerji, astım, atherosclerosis (damar tıkanıklığı), kalp hastalıkları, Alzheimer, şeker ve kanser için de faydalı. Curcumin'in bir çok kanser türü için faydalı olduğu biliniyor. Hatta baş ve boyunda bulunan skuamöz hücreli karsinom'a iyi geldiğine ilişkin 2005 yılında yapılmış bir çalışma bile buldum.

Curcumin'in iyiliği şurada ki, sadece hastalıklı hücrelere saldırıyor ve ve yan etkileri yok denecek kadar az. Tabi ki onkolojiste danışmadan kafanıza göre curcumin almaya kalkmayın.

Bir yerinizi keserseniz, yaraya biraz curcumin sürebilirsiniz, daha hızlı iyileşecektir. Tabi ki yüzünüze sürmeyin çünkü Hindistan'da curcumin aynı zamanda boya olarak tekstil sektöründe kullanılıyor. Boğazınızda yara ya da enfeksiyon mu var? Biraz zerdeçal çayı için. Yüksek kolestrol, hafıza kaybı, tansiyon mu var.....vs..vs.
"

Hastalığımın ilk zamanlarında Margaret'in bu takıntılı curcumin - zerdeçal hayranlığı eşimin ve benim dikkatimizi çekmişti. Çünkü, ilaç almayarak ve sadece curcumin kullanarak oldukça radikal ve riskli bir tercih kullanıyordu. (Eşi ve kızı da bu tercihini destekliyorlardı.) Onu bu seçime yönelten de bir doktordu: Prof. Aggarwal.

Sonuçta yıl 2017, Margaret halinden memnun olarak hayatına devam ediyor ve blogunu sürdürüyor. Fakat curcumin konusu tekrar açılınca, acaba geçen yıllar içinde neler oldu, eski bakışını sürdürüyor mu? diye merak ettim ve blogu biraz karıştırdım.

Evet bazı değişiklikler var. Birincisi curcumin'in yan etkileri olabiliyor anlaşılan, herkes için değil. İkincisi, piyasada satılan curcumin tabletlerinin ne derece güvenilir olduğu soru işareti. Üçüncüsü de, kullanılan miktar (dozaj) kişiden kişiye farklılık göstermekte.

Şimdi aradan dört yıl geçmiş ve 2010 yılı Ocak ayındayız. (Bkz. aşağıdaki yazı linki)

http://margaret.healthblogs.org/life-with-myeloma/discovery-of-curcumin/curcumin-side-effects-and-warnings/

Dört yıldır günde sekiz gram curcumin kulandığını ve hiç bir yan etki deneyimlemediğini söylüyor. Oysa başlangıçta bazı yan etkiler hakkında uyarılmış.

Curcumin kullanmadan önceki dönemde, evindeki merdivenleri zorlukla tırmandığını, ortada belirgin bir neden yokken bile sürekli yorgun olduğunu, bacaklarının sürekli ağrıdığını, gece terlemeleri olduğunu ve sürekli olarak (özellikle geceleri) periferal nöropati (dokunca acıyan ve sürekli sızlayan) eller, bacaklar ve ayaklarla yaşadığını anlatıyor. Oysa şimdi bunların hemen hepsi yok olmuş. Bunlara ek olarak kolestrolünün ve trigliserid seviyesinin de hızla düştüğünü söylüyor.

Tüm bunlara ek olarak sürekli tekrar eden, bir türlü kurtulamadığı enfeksiyonların da son bulduğnu ekliyor. Bitti mi? Hayır bitmedi. Yıllardır başına bela olan astım'dan da kurtulduğunu, artık Ventolin sıpreyini kullanmayı bıraktığını söylüyor.

Bununla birlikte bazı uyarıları da var. Curcumin bazı ilaçların etkilerini azaltıyor ve bazılarının etkilerini de arttırıyor. Örneğin araştırmalar curcumin'in doxorubicin (Adriamycin) ve cyclophosphamide (Cytoxan, Neosar) ilaçlarının etkisini azalttığını ve tam aksine dexamethasone (Decadron, Dexasone, Diodex, Hexadrol, Maxidex) etkisini arttırdığını söylüyor diyor. Kendisi hiç bir ilaç kullanmadığından böyle bir kaygısı yok, ama siz sakın ha doktorunuza danışmadan böyle işlere kalkışmayın diye de ekliyor.

Tıkalı safra kanalları olanların, safra taşı olanların (safra taşı oluşumuna engel olsa bile) curcumin'i ASLA KULLANMAMASI gerektiğini de eklemiş. Curcumin'in safra üretimini tetiklediğini, bunun da safra taşını etkileyebileceğini belirtmiş.

Zaman geçtikçe zenginleştiği görülen bu yazıda (en son güncelleme 2015'de yapılmış) başka uyarılar da var.

Kumadin ve benzeri kan sulandırıcı alanların dikkatli olmaları gerektiğini eklemiş örneğin. Çünkü bazı araştırmalarda curcumin farelerde kanı koyultmuş. Ama insanlarda bu gözlenmemiş. Benden söylemesi diyor.

Aynı şekilde mide ülseri olanların curcumin almaması gerektiğini de eklemiş.

Bir de curcumin'in sperm hareketliliğini azalttığını, bebek sahibi olmak isteyenlerin uzak durması gerektiğinden bahsetmekte.

Tüm bunlara aldırmayıp almaya karar verirseniz ve yuttuktan sonra mideniz bundan şikayet ederse, benim gibi biraz ekmek yiyin ya da keten tohumu yağı ile birlikte için diyor.

Yazıya 2007 nisanında yaptığı bir eklemede, günde sekiz gram curcumin almaya çalışan birinde ishal görüldüğünü, bu durumda bırakmak gerektiğini yazmış. Mayıs 2007'de curcumin'in deride döküntü, kızarıklık, kurdeşen..vb. yan etkileri olduğunu öğrendiğini biraz da hayretle anlatıyor.

2013 yılında, bebek sahibi olmak isteyenlerin curcumin'den uzak durmaları gerektiğini de yeniden hatırlatmış.

Doların her gün arttığı ve yerli ilaçların her gün azaldığı güzel ülkemizde Solgar ve GNC firmalarının tabletleri var. Daha önce 21 Mart 2010'da bir zerdeçal yazısı yazmışım ve GNC tabletlerinden kullandığımı belirtmişim. (http://myelomabilgi.blogspot.com.tr/search?q=curcumin). Sonra bırakmıştım açıkçası ama neden bıraktığımı hatırlamıyorum. Fiyatının yüksekliği buna neden olmuş olabilir.

Şimdi internetten baktım. GNC ve Solgar'ın ürünlerin buldum. GNC açıkça Curcumin tanımını kullanmış. 60 tane 1 gramlık kapsül (şişe) 145 TL Bu hesapla, Margaret gibi günde sekiz adet almaya kalkarsanız, bu şişe size beş gün gider. Bu da ayda 870 TL demek.

Solgar'ın tabletlerini tam anlamadım doğrusu. O curcumin demiyor. Zerdeçal kökü ekstresi diyor ama % 93 curcuminoid içeriyormuş. Peki, 400 mg'lık kapsüllerinin hepsi curcumin diyelim. Günde 8 gr için 20 kapsül içmem gerekir, 60 kapsüllük şişe de 3 günde biter. (87 TL). Geldik yine aynı hesaba, ayda 870 TL.

Margaret'in anlattığı bir başka sorun da, piyasada satılan çoğu ürünün maval olması. Yapılan kontrollerde çoğu firma, söylediği net curcumin değerlerine ulaşamamış. Fakat Margaret tabi ki firma adı veremiyor, dava açarlar diye. Zor bela benim kullandığım marka -Doctor’s Best and Ageless Cures- diyor. Ben buralarda öyle bir marka gördüğümü hatırlamıyorum.

Bu arada blogunda çok sayıda yazışma var ve farklı miktarlarda Curcumin kullanan hastalar var. Günde sekiz gram biraz çok açıkçası, fakat başka ilaç kullanmadığı dikkate alınırsa mantıklı olabilir. Benim mütevazi emekli maaşımın yarısı bu arada :)

Yorumlarda yazdım ama burada tekrarlıyayım: Ben ne yapıyorum?

Eşim bana içilmesi zor bir karışım hazırladı: Zeytinyağı, karabiber ve toz zerdeçal'dan. Günde 1 kaşık içiriyor. Kaçamadığım zamanlar içiyorum.

Bence yeterli ve ucuz bir çözüm. Ayrıca kan sulandırıcı kullandığımı da hatırlamam gerekiyor.

Siz de zerdeçal - curcumin yorumlarınızı bu yazının altına yazarsanız memnun olurum. Böylelikle deneyimleri öğrenmiş oluruz. (Lütfen konu ile ilgisiz yorumları bu sayfaya göndermeyin, artık yayınlamayacağım. Unutmayın, her türlü yorumun yayınlandığı Forum - 2 sayfası orada duruyor.)

Hepinize sağlıklı günler diliyorum.

Önemli bir katkı:

Zerdaçal hakkında Önemli bir bilgi vermek için yeniden buradayım. Buraya Zerdaçal ile ilgili yazdığım için bu boynumun borcu. Dün periodik kontrol için doktor muayenesindeydim. Zerdaçal konusunu açtım. Bana özellikle hastalığın tedavisi yapılan ve şu an remisyonda olan hastaların Zerdaçal kullanmaması gerektiğini kağıt üzerine çizerek T ve B tipi hücrelerin davranışları üzerinden anlattı. Smouldering ( Margaret gibi) veya aktif hastalığı olanlarda zerdaçalın hastalığın ilerleyişini durdurabileceği ama tedavisi yapılan ve remisyonda olan hastalarda eğer tamamen yok olmamış ama uykuya dalmış olabilecek kanser hücrelerin bağışıklık sistemi destekleyicisi zerdaçal tarafından uyandırılabileceği izah edildi. Çok mantıklı geldi. Bugün itibari ile Zerdaçali kestim. Bilginize.


DİKKAT: Bu yazı ile size asla tedavinizi bırakın, curcumin'e geçin demek istemiyorum. Bu sadece complete remission (tam baskılama) halinde yani ilaç almadan yaşayan myeloma hastaları için ya da ilaç kullanamayan hastalar için bir fikir olabilir. Tıbbi tedaviyi terketmek, reddetmek çok ciddi sonuçlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Kesinlikle güvenilir bir doktor bulun ve onun tedavisini uygulayın.



Yine M. Akyol'dan bir katkı 25 Şubat 2018 15:46


Merhaba,
Hep hastalık ve tedaviden bahsetmek yerine bu kez farklı bir konuda yazmak istedim. Zerdeçal malum kanserli hücrelerin gelişimini engellediği gibi, ihtihabi durumlarda, egzama ve astımda da faydalı bir besin. Sizler için; Lezzetli doğal bir tarif:

Zerdeçal Macunu :

1/2 Bardak toz zerdeçal
1/4 Bardak bal
1/4 Bardak hindistancevizi yağı
1 tatlı kaşığı, taze tane karabiberden çekilmiş toz karabiber

Bunların tamamını bir kavanozda karıştırıp macun kıvamına getirin ve sabahları aç karnına 2 tatlı kaşığı tüketin. Mutfağınız çok sıcak değilse oda sıcaklığından muhafaza edebilirsiniz.

Bu malzemelerin tamamını bulunduğunuz şehirde Metro Gross Market'ler varsa oradan büyük poşetlerde ekonomik olarak temin edebilirsiniz. Metro yoksa, aktarlarda da hepsi var, ancak aktarlar bir miktar pahalı oluyor. Tabi, bu ürünler pazarlarda da satılıyor. Ancak pazarlarda satılanlar açık olduğu için, enfeksiyona yatkın durumdaki hastaların sirkeli su ile yıkanamayacak durumdaki açık pişmemiş gıdarladan uzak durması gerekiyor.

Ayrıca, aktif ilaç kullananların, zerdeçal'ın kan sulandırıcı etkisinden dolayı doktorlarına danışmalarını tavsiye ederim.

Not 1: Zerdeçal'ın etken maddesi olan curcumin bütün işi yapan kısım. Ancak curcumin sindirime girince vucud tarafından az miktarda emiliyor. İşte, hindistancevizi yağı ve karabiber, Zerdaçal'ın curcumin etkisini artırarak, sindirim tarafından daha fazla emilimini sağlıyor.

Not 2: Bu hergün kullanıma uygun bir macun olsa da, bir kavanoz bittikten sonra ikinci bir kavanoza geçmeden önce bir hafta 10 gün bekleyip, vucuda es için fırsat verin.

------------------------------------------
Aynı yazıya güncelleme:

Merhaba Ümit bey,

Sizin de daha önce yazınızda belirtiğiniz gibi, zerdeçal’ın türüne göre %5-%8’I curcumin etken maddesi. Ve bu miktarında çoğu, sindirim sistemi tarafından emilemiyor. Ben, daha önce 1000-2000 mg arası zerdeçal hapı kullanıyordum ve bunun %97’si curcumin’di. Eğer hap olarak kullanmasaydım; 970 mg curcumini bana sağlayan tek bir hapı alabilmek için, %8’den desek, kabaca bir hesap ile, karabiberli 6 tatlı kaşığı zerdeçal kullanmam gerekiyordu. 2 hap için, bu 12 tatlı kaşığı vb. olacaktı. O nedenle hap kullanmak bana daha kolay gelmişti.

Siteya daha önce yazdığım gibi; 17 Ağustos 2017'de doktoruma bu konuyu danıştığımda; Bana bu kadar yüksek doz (1000mg-2000mg vb…) zerdeçalı her gün almanın, remisyonda olan hastalarda uykuda olan kanser hücrelerini uyandırabileceği uyarısında bulunmuştu. Ben de, bunun üzerine, siteye yazdığım gibi zerdeçal hapı almayı kestim. Hatta, toz zerdeçali bile 2 gün öncesine kadar tüketmedim.

Zerdeçal yüksek antioksidan özellikler taşıyan çok sağlıklı bir baharat. O yüzden 20 Şubat 2018'deki kontrolümde, zerdeçal konusunu tekrar açtım : ) Zerdeçalı toz olarak az miktarda yemeklere tatlandırıcı olarak kullanıp kullanamayacağımızı sordum. Bana, daha önce yaptığı uyarının yüksek doz curcumin kullanımları için geçerli olduğunu, evde kullanılan toz zerdeçalın aynı yemeklere tuz eklemek gibi kullandıldığında (1-2 çay kaşığı) bunun yüksek doz curcumin sağlamayacağı için afiyetle tüketilebiceği söylendi.
Yani özetle doktorun yaklaşımı; Yüksek doz curcumin içeren haplar kullanmadan, doğal yollardan, aynı tuz, kimyon, tarçın vb. baharat kullanır gibi ölçülü bir şekilde zerdeçal tüketimi.

Bu bilgiye istinaden, daha önce okuduğum zerdeçal macunu tarifini buradan paylaşmak istedim. Macundan günde 2 tatlı kaşığı tüketmek sanırım bize yarım tatlı kaşığı gibi zerdeçal yedirecektir. Bu da hem yüksek doz değil, hem de Zerdeçal’ın antioksidan etkilerinden faydalanmak için yeterli diye düşündüm. Dolayısıyla macun tarifinin hedef kitlesi, sağlıklı beslenmek isteyen tüm insanlar.

Bu soruyu sorduğunuz için çok teşekkürler. Kafa karışıklığı yaratmak ve yanlış bilgi vermek istemem. Keşke bir önceki yazıya bağlayıp, açıklama yapsaydım. Buraya yazmak hakikaten çok sorumluluk istiyor. Yazmadan önce 10 kez düşünüyorum ama, yine de eksik kalıyor birşeyler. Kusura bakmayın.

Saygılarımla,





Yorumlar

  1. https://tr.iherb.com/pr/Doctor-s-Best-High-Absorption-Curcumin-with-C3-Complex-and-BioPerine-1-000-mg-120-Tablets/12137
    Margaret'in kullandığı Curcumin sanırım buydu. 1000 mg ve 120 kapsül 190 küsür TL Ancak sağlığımızın ve insanın hiç bir önem taşımadığı memleketimize girişi yasak, online satın alamazsınız, gümrükte el koyuyorlar. Neden ? Çünkü vitamin takviyesi satanlar yüksek kar etsinler, çaresiz hastaları diledikleri gibi sömürebilsinler diye!

    YanıtlaSil
  2. Zerdeçalı Margaret tavsiye ediyor ama tıp doktorları kesinlikle hiçbir bitki konusunda kansere iyi gelir diye yapılmış
    yani etkisi kanıtlanmış bir araştırma yok diyorlar...Ege Üniversitesinde hastaları bilinçlendirmek için yapılan etkinlikte Profesör de doçent de diyet uzmanı da tüm doktorlar bunun üzerinde kesinlikle durdular.Hatta en önemlisi de tedavilerin,kemoterapilerin alındığında kesinlikle ek hiç bir şey almayın dediler.Bu tedavileri olumsuz yönde etkiliyormuşşş...Hastalatdan biri zerdeçalı sordu ve doktorlar kesinlikle kabul etmiyorlar...Ama şunu söylediler yediğiniz gıdalara baharat olarak ekleyebilirsiniz dediler...
    Hatta ben de propolis aldığımdan ve ilik naklinin akabinde sonderece halsiz olduğumu ve propolis alır almaz kendimdeki belirgin derecede artan enerji ve güç artışını söyleyince bu tesadüf bile dediler...Şimdi ben şunu söyliyeceğim İNSANIN EN İYİ DOKTORU KENDİSİDİR derler...BEN KENDİMLE İLGİLİ NE YAPTIĞIMI YAZACAĞIM...Yani yaptığımda kendimi iyi hissedince aldığım şeyleri...Ben 2009 da tanıştım MM(benim deyişimle MARLYN MONROE ile
    ;) ))))) Şaka bir tarafa en başta tabii ki doktorlarım ne derse harfiyen yerine getirdim....Ama remisyona girince ilik nakli sonrası arı ürünü olan propolisi hep kullandım ama en iyisi olduğuna inandığım yerdenn....Zerdeçalı da çok sık olarak baharat olarak ve ençok bir kaç kaşık ev yapımı ya da iyi olduğuna inandığım yerden aldığım yoğurt içine 1-2 yemek kaşığı zeytinyağı...1 tepeleme tatlı kaşığı zerdeçal ve yarım çay kaşığından biraz az karabiberle ve bazen canım isterse de kırmızı toz biber ve başka bir iki çeşşt baharatla kahvaltıda yiyorum.Hayatımda 1-propolis ve zerdeçal var.Son zamanlarda da defne yaprağı öayı ve defne tohumu almaya başladım...Kimya Böl.Prof.İbrahim Uslu 'nun Face deki DEFNE TANITIM GRUBU na girdim orada onunla da ilgili yüzlerce insan kullandıkları deneyimlerini yazmışlar...
    BEN ŞU AN MİYELOMLA İLGİLİ İLAÇ ALMIYORUM o yüzden rahatça defne yaprağı çayı ve arada sırada da defne tohumu alıyorum (face deki defne tanıtım grubunda bununla kullanımı ile ilgili her bilgi var...) Hatta ben defne yaprağı çayına bir patça nar kabuğu ve bir parça kabuğuyla birlikte limon ve birkaç tane zeytin yaprağı atarak...Kendimde aldığımda enerji hissediyorum...
    AMA üstüne basarak söylüyorum ki kemoları tedavileri olduğum dönemde hiç bir yan bitki almadım....Hele hele kefiri asla ve asla almayın mantar yapar her yerini sarar kurtaramayız dedi doktorum...Doktorumun hasta toplantısında da bu konuşuldu kemoterapi döneminde kefir çok zararlı mantara sebeb oluyormuş...Bir de benim en güçlü ilacım çok umudum var kendimi hiç bırakmıyorummmm.BİLİYOR VE İNANIYORUM Kİ HASTA OLAN DEĞİL ÖMRÜ YETEN GİDİYOR KAÇ KANSER HASTASI İYİ ONLARA BAKAN GEPEGENÇLER BİLE GİTTİLERRRR....Bunu bimek de bana çok yarıyor...Hastayım ölürüm yokkk !!!!!
    VE şunu da belirteyim tek başıma sadece o dönemde 17 yaşında lisede okuyan kızımla bir tek bile yardımcımız olmadan felçli alzheimerli kalça kırıklı annemle de ben ilgilenerek bu günlere geldimmmm...Çok kötü günlerim oldu maddi ve manevi sma hep umutlu oldum kızımın benden başka kimsesi yoktu çünkü...
    HERKESE ACİL ŞİFA....
    BOL POZİTİF DÜŞÜNCE VE GÜÇÇÇ
    DİLİYOR SEVGİLERİMİ YOLLUYORUM
    elifinci3535@hotmail.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elif Hanım öncelikle geçmiş olsun ve tebrikler :), moral, hayata sarılmak çok önemli. Biz 2014 yılında tanıştık MM ile annem belindeki kırık nedeniyle platin takılması için hastaneye yattı ve yazık ki ameliyatta teşhis konuldu. Daha önce çok anormal olmayan tüm kan değerleri çıldırdı ameliyat sonrası. 3 ay berbat bir hastanede yattık. Hayatımda hiç acı çekmemiş olduğumuzu anladık aile boyu. Annemin hastalığı Kappa Hafif Zincir ve çok geç teşhis edildi. Kemikler, böbrekler çok etkilenmiş. VAD, Velcade ve 2 kök hücre nakli... 2. nakilden bu yana 1,5 yıldır enfeksiyon, zatüree, sepsis... kaç kez hastaneye yattık sayısını bilmiyorum. Suni solunuma bile bağlandı 15 gün yoğun bakımda kaldı.Dediğiniz gibi maddi manevi perişan olduk. Tedaviler ve güçsüzlük nedeniyle kaslar eridi yarı yatalak gibi. Tam yeni yeni ayağa kalkmaya çabalıyoruz ki Kappa hafif zincir kıpırdamaya başlamış :( Nakil sonrası hep nakli yapan özel hastanedeydik. Ama sonunda onlar da bize yolu gösterdiler. Şimdi benden daha az myelom tecrübesi olan ve ne yazık ki çok insanlıksız iki asistan doktorun eline kaldık Üniversite hastanesinde. Ne yapacağız nereye gideceğiz hiç ama hiç bilmiyorum. Tek umudum bu Curcumin ama onu reçete edecek doktor yok, reçetesiz gümrükten çekemiyoruz. Annemin vücudu kemoterapi almaya dayanır mı artık bilmiyorum. Tahlilleri ona söyleyemedim bile sizin kadar güçlü değil ve gerçekten çok ama çok acılar çekti, kendini tamamen bırakabilir... Türkiye'deki doktorların % 90 ına ne saygım var ne de güvenim. Araştırmadıkları gibi her şeyi reddediyorlar. İzmitteyiz ama burada tedavisi imkansız görünüyor. Belki zor ama İstanbulda, gerçekten güvenebileceğimiz SGK geçen ve randevu alabileceğimiz bir doktor bulmamız gerek...Defne yaprağıyla ilgili yazdıklarınıza da çok teşekkür ederim, bilgi=güç+umut. Ben doğanın iyileştici gücüne inanıyorum.Ümit Bey'den de Allah bin kez razı olsun. İlk teşhisimizden bugüne yazdıkları o kadar yardımcı oldu ki... Ne MM nedir haberimiz vardı ne de nakil seçeneğinden bahsetmişti doktorlar bize. Onlara bıraksak annemin işi çoktan bitmişti ki annem henüz 66 yaşında ! Araştırmak sürekli okumak ve öğrenmek zorundayız. Burada yaşadıklarımızı, deneyimlerimizi paylaşmamız çok önemli. Herkese acil şifalar diliyorum. Sevgilerimle
      Arzu

      Sil
    2. İstanbul'da koşuyolu Başkent ünv. Hastanesinde hematoloji dpt. Dr. Figen Atalay'ı bulun derim. Figen hanım çok iyi bir insan ve doktordur. Hastanenin de SGK ile anlaşması var ve kanser hastaları fark ödemiyor. Geçmiş olsun dileklerimle.

      Sil
    3. Çok teşekkür ederim Ümit Bey. O kadar sevindim ki şuan kelimeler yetersiz... Ben Başkentte SGK geçmiyor sanıyordum. Allah sizden razı olsun. Hemen randevu alacağım Figen Hanımdan. Sonsuz sevgiler...
      Arzu

      Sil
    4. Ümit Bey,
      Tavsiyeniz üzere, bugün Figen Hanımla randevum vardı, görüştük. Konusunda uzman bir doktorla görüşebilmek ne büyük bir lüksmüş :) Çok ilgili, bilgili ve iyi niyetli hoş bir hanım. Hastane de çok temiz, sakin, çalışanlar güleryüzlü... Tahlilerimizde de benim korktuğum gibi bir durum olmadığını öğrenince nasıl mutlu oldum anlatamam :) Bundan sonra takibimizi Figen Hanım yapacak. İnsanın güvendiği bir doktorla devam edebileceğini öğrenmesi bile güç veriyor, rahatlatıyor. Size minnettarım, dualarımdasınız... Teşhisten bu yana bu blog sayesinde o kadar çok şey öğrendik, bize o kadar yardımcı oldunuz ki... Allah sizden bin razı olsun. Çok teşekkür ediyorum. Selamlar, sevgiler...
      Arzu

      Sil
    5. Rica ederim, yardımcı olabildiğime sevindim. Tekrar geçmiş olsun.

      Sil
  3. Ümit bey internette taze zerdecal satiliyor bunu rendeleyip zeytinyaginda bekletip bir cay kasigi ye diyenler var hic inceledinizmi tazesini ve bu yontemi ben esime sizinkini uyguluyorum ama toz olarak aldiklarima cok guvenmiyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size neyin iyi geldiğini, doğru olduğunu düşünüyorsanız onu yapın.

      Sil
  4. Kramplar icin tuzu kesin diye anladim yanlis anlamadim herhalde bu ara cok kotü esim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Magnezyum yetersizliği de kramplara neden olur. Madensuyu içmeniz iyi olabilir. Kuru kayısı ve muz da iyi gelir. Ve bence mutlaka reiki öğrenin ve uygulayın. Kesin ve hızlı çözüm. Kimseye para kaptırmanıza da gerek yok, bir kitaptan öğrenebilirsiniz.

      Sil
    2. Doktora danışmadan magnezyum hapı kullanmayın.

      Sil
    3. Cok tesekkur ederim yanitlariniz icin magnezyum seviyesi tahlilde iyi cikmisti ama önerdiginiz gidalari deniyeceğim

      Sil
  5. Merhabalar benim eşime 1,5 yıl önce mm teşhisi kondu eşim şu an 69,70 yaşında çok zor süreçlerden geçtik ve halen devam ediyor burda çok sevdigimiz doktotumuz figen hanımın adının geçtiğini görünce yazmak istedim gerçekten çok iyi bir dr ve hanımefendi bir insan çok ilgili ve sevecen rabbim ondan razı olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bunları duymak ve ne güzel bir doktorun hastaları tarafından böyle anılması :)

      Sil
  6. Ümit Bey,
    Margaret'in kullandığı takviyelerden biri de Quercetin biliyorsunuz. Curcumin gibi safra kesesinde taş olanlar için bir sorun yaratmıyor olması, kanserle ilgili araştırma sonuçları, omurilik zedelenmesi olan fareler üzerindeki deneyler, nöropati, anti alerjik ve anti enflamatuar olması bakımından önemli, pek bir yan etkisi olmayan masum ama etkili bir takviye olabilir gibi görünüyor. Solgar'da var ama şuanda ellerinde yokmuş gelecek. Ben annem için kesinlikle düşünüyorum. Tabii önce kendimde bir test ederim herhalde :) Sizin bu konuda araştırmanız var mı ? MM'da faydasını görebileceğimiz bir takviye gibi görünüyor ama zerdeçal kadar ünlü değil. Belki bu konuda da bir yazı yazarsınız sonra. Belki bu link de işe yarar ilgilenenler için: http://www.beslenmedestegi.com/dogal-urun/quercetin-nedir Selamlar, sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,
      Açıkçası Quercetin dikkatimi çekmemiş. Ama şöyle bir baktım da, (www.webmd.com da) ciddi yan etkileri de olabiliyor. Kol ve bacaklarda titreme ve baş ağrısı gibi. Asıl kullanım alanı prostat sorunları ve şişlikler. Diğer faydaları listeleniyor ama yeterli kanıt yok uyarısı ile. Ayrıca yüksek dozlarda böbreklere zarar verdiği de yazıyor. Dozlaması çok çok önemli imiş.

      Ürpertici değil mi?... Çok dikkatli olmalıyız. Bunlar şaka değil. Benim bu gün post ettiğim, tehlikesiz, denenmiş tavsiyeleri tercih etseniz daha iyi olur bence.

      Çok selam.

      Sil
    2. Evet Ümit Bey, sonra ben de baktım, yan etkiler korkuttu. Aslında sebze meyvelerin kabuğunda bulunan bir maddeymiş ama ilaç forumunda dozu çok yüksek demek ki... Bizim böbrek sorunumuz var zaten. Kabuğuyla sebze meyve yemekse tarım ilaçları yüzünden hayal oldu yazık ki... Yaşamak ne zor bu ülkede... Organikbahçe inşallah internet üzerinden alışverişe başlar, bilgilendirme için çok teşekkürler. Selamlar...

      Sil
    3. Merhaba, telefon edip yetişen ne var diye sorabilirsiniz, çekinmenize gerek yok. Ya da mesaj gönderin.

      Sil
  7. Umit bey mrb lar yazıyorum nedense gözükmüyor. .bn bikaç sayfayi takip ediyorum. .t hücresi ile ilgili gelişmelerden haberiniz var mi acaba. .iyiki takipçi oldugunuzu biliyorum. .son glismelerden bilginiz var mi??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorunuzu yeni bir yazı ile yanıtladım. Umarım okur ve görüşlerinizi bildirirsiniz.

      Sil

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lenalidomid (revlimid)

Forum - 1

1-Multiple myeloma (myelom) ile tanışma