Kayıtlar

Eylül, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Su içmenin önemi

Eminim biliyorsunuzdur fakat hatırlatmakta fayda var. Biz mm hastalarının günde en az 2 lt su içmesi gerekiyor. Tedavinin hangi aşamasında olursanız olun. Ağır ilaçlar kullanıyoruz ve az su içersek bu ilaçlar böbreklerde birikiyor. Bol su içip ilaç kalıntılarını yıkamanız lazım.Böbreğimizi korumalıyız, başımıza ciddi iş açabilir. Ben az su içtiğim için tükürük bezlerim iltihaplandı ve yüzüm davul gibi şişti. Sadece su içerek de geçti. Dersimi aldım, şimdi sürahi sürekli önümde duruyor. Sağlıcakla kalın.

Ayak şişmesi

Benim ayaklarım (özellikle sol) şişerdi ve ben bunu Talidomid'e bağlardım. Hastanede Talidomid ve Kortizon kesildiği halde ayaklarımın şişi inmedi. Bu süre içinde tansiyonum yüksekti. Sonradan bana tansiyon düşüren ilaç verildi ve ayaklarım şişmekten vazgeçti. Şu anda da tansiyonum düşük ve ayaklarım şişmiyor. Sadece bir gözlem. Aslında ilaçların yan etkileri ve etkileşimleri çok karışık. Yanlış bilgi vermekten korkuyorum, bu nedenle kesin yargılarda bulunmaktan kaçınıyorum. Fakat ayakları şişenler, tansiyonlarını kontrol etse iyi olur. Yüksek tansiyon da ayakları şişiriyor. Tuzdan da uzak durmak şart tabii. Sağlıcakla kalın.

Depresyon ve moral bozukluğu

Son zamanlarda bana gelen mail'lerden bir kısmı, hastanın hem kendisine, hem de etrafına (ki bu etraf çoğu zaman hastaya bakan aile üyelerinden oluşuyor) kötü davranması ile ilgili. Buna hiç şaşırmıyorum doğrusu. Alınan ilaçlar ve kortizonun, hem depresyon hem de agresiflik (saldırganca tutum) konusunda sabıkası var. Ben de ilk zamanlarda öyleydim, sonra kendi çabamla etrafıma eziyet etmekten vazgeçtim. Ben gerçekten iyileşmeyi istedim, dua ettim ve çaba gösterdim. Kendimin gayet normal olduğumdan emin olsam bile (!) söylediklerime dikkat etmeye çalıştım. Ama bazı hastalar bunu anlamamakta ya da yapmamakta ısrar ediyor. Başına gelenlerin acısını, çevresindekilerden çıkarmak ister gibi davranıyor. Bazıları da, hastalığı bir silah gibi kullanarak, kendine hizmet edilmesini sağlamak için kullanıyor. Bazı hastaların yaşı ve yan etkilerin yıpratıcılığı nedeniyle ölmeyi istemeleri ise ayrı ve sık raslanan bir durum. Pes ediyorlar. Aslında en tehlikelisi de bu, çünkü ölmeyi isteyen birine

Geç güncelleme için özür ve beyinde ödem...

Değerli arkadaşlar, Siteyi uzun süredir güncelleyemedim, özür dilerim. Ağustos ayının yarısı, çalıştığım işlerden çekilmekle geçti.Çünkü müşterilere gitmek, deniz otobüsünü yakalamak, erkenden yola çıkmak, saatlerce otomobil kullanmak, taksi avlamak, köprüyü geçmek gibi işler bana fazlaca ağır gelmeye başlamıştı. Beni zorlayan şeylerden biri de, başımın dönmesiydi. Özellikle otururken ya da yatarken aniden kalktığımda düşecek gibi oluyordum. Bu durumu yaz başından beri yaşamama rağmen, doktorum ve ben sıcak havalara ve tansiyona bağladık. Bu gittikçe arttı. Ta ki ben yürüyemez hale gelene dek.. 20 Ağustos (2008) de kendimi bir taksiye atıp, hastaneye gittim. Durumum acıklıydı. Taksiye zor bindim ve zor indim. Beni acil servise aldılar, bir beyin MR'ı çektikten sonra hemen yatırdılar. MR'da dört lezyon (ne olduğu anlaşılamayan karanlık nokta) görmüşlerdi. Bu dört noktanın tümör olduğundan emindim. Sonradan öğrendiğime göre bütün doktorlar da aynı şeyi düşünmüştü. Emin olmak