Kayıtlar

2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zometa kullananlar..Dikkat !...

Aşağıda Hilmi Bezirci ve Ayça Sabuncu'nun uyarıları yer alıyor. Zometa'yı uzun süre kullananların dikkatle okumasını tavsiye ediyorum. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- Ayça Sabuncu Ümit bey, konu şu ki annem 4 yıldır zometa kullanıyor. Çok faydalı bir ilaç ki zaten siz de bundan bloğunuzda bahsetmiştiniz. Ancak sorun şu ki; 2 yıldan fazla bu ilacın kullanılması, hastada osteonekroz gelişmesine sebep oluyor. Annem şimdi osteonekrozdan kaynaklanan sıkıntıları yaşıyor. Bölgesel kemik ölümü gerçekleştiği ve orada açık bir yara oluştuğu için, annem şimdi çok ağrı çekiyor. iltihap yapıyor ve şişiyor. ağız kokusu da cabası... Operasyon yapacaklar, ancak bunun için 4-6 beklenmesi gerekiyormuş. Buna ilaveten, zometayı kestiler. Yani annemin kemikleri şimdi korumasız durumda ve tedavide gerileme süreci yaşıyor. Bunun olabileceğini biz çok geç öğrendik. Annem 11 ay kadar önce diş çektirdi. Meğ

Velcade kullananlar için bir uyarı

Duygu hanımın gönderdiği bir uyarıyı yayınlıyorum :  MM hastaliginda son zamanlarin en populer ilaclarindan Velcade, ya da bortezomib, hakkinda cikan bir haber konusunda herkesin bilgilenmesi gerekiyor. Asagidaki linkte yakin gecmiste uretilen ilaclarin bazilarinda uretimden kaynaklanan hatalar oldugu ve bu sebepten seri numaralari (lot number) belirtilmis ilaclarin geri cagrildigi yaziyor. Buna gore, seri numarasi belirtilen grubun uretiminde ilacin icine karistigi soylenen beyaz polyester partikulleri enjeksiyon yapilan yerde reaksiyona, vucutta iltihapa ve kanda pihtiya--thromboembolic pihti mi demek, emin degilim?--yol acabiliyormus. Link soyle: http://www.mlnm.com/velcade_recall.asp Ben Velcade'leri aldigimiz eczaneye durumu bildirdim ve simidye kadar kullandigimiz ilaclarin seri numaralarini ogrendim. Bizimkilerde bir sorun cikmadi. Lakin, bu ilaclar Turkiye'ye geldi mi bilemiyorum. Bizim eczacimiz hem ecza deposuyla hem de Velcade'in firmasiyla gorustugu

Tedavide gelişmeler

Aşağıda, Duygu hanımın gönderdiği, tedavidew yeni gelişmeleri duyuran bir mail yer alıyor. Yorumlar kısmında yer almasına rağmen, önemli bulduğumdan ayrıca bir yazı olarak da yayınlamayı uygun buldum. Teşekkürler Duygu hanım. ----------------------------------------------------------------------------------------------------- Merhaba Umit Bey, Sizin ve bu blog u okuyanlarin ilgilisini cekecegini dusundugum iki gelisme oldu bu yakinlarda. (bu yorumu da biraz rastgele bir yazinizin altina koymak zorunda kaldim, daha alakali bir yazi bulamadigim icin) Ilki onaylanan bir myelom asisiyla ilgili. Anladigim kadariyla, tumor hucreleri ve dendritic cell denen beyaz kan hucrelerinden elde edilen bir grup hucreyi halen deneme asamasinda olan farkli kombinlerde birlestirip kemik iligine uyguluyorlar. Bu haliyle hastaligi iyilestirmiyor, yani "cure" diyemeyiz, fakat uygulanan hastalarin buyuk kismini stabil hale getirdigi gosterilmis. Simdi de nakillerden sonra uygulanmasi

Ya hastalık dönerse?...

İlk darbeyi aldıktan ve bir şekilde sağ kaldıktan sonra, ince bir çizgi üzerinde yürümeye başlarız ve bir kaygı gelir içimize yerleşir;  "Ya hastalık tekrar dönerse?" Bana göre, sırf bu kaygı bile hastalığı çağıran bir "gel" borusudur. Peki ne yapmalıyız?   Kanser, sadece  fiziksel bir hastalık değildir. Beden, ruh ve zihnin (hep birlikte) hastalanmasıdır. Öyleyse, sadece ilaç alarak, kemoterapi alarak onun hışmından kurtulamayız. Bedenimizi, ruhumuzu ve zihnimizi topluca iyileştirmeyi öğrenmemiz gerekir. Ben, naçizane düşüncelerimi aşağıda yazdım. Katkıda bulunur, deneyimlerinizi aktarırsanız çok memnun olurum. Belki böylece hem birbirimizden öğrenir, hem de bir kılavuz oluşturmuş oluruz. Şimdi beden, ruh ve zihin için, kendi önerilerimi sıralıyorum. Beden için : 1- Aldığımız gıdalara dikkat etmemiz gerekir. Şekerden ve tuzdan uzak durun. Bizde yemekler normal tuzu ile pişiyor, fakat ben elimi tuzluktan çektim. Tuz kullanmak gerekirse d

Bitkisel ilaçlar - destekleyiciler

Aşağıda, babası mm ile mücadele eden bir hasta yakınının (Duygu hanım'ın) bana yazdığı mail'i bulacaksınız. Duygu hanımla tanışma fırsatımız oldu. Ekonomist-Tarihçi olmakla birlikte, ruhen doktor olan Duygu hanım (ben bu tür insanlara fahri doktor diyorum),  supplement'leri  (yani ilaç eki olarak destek  amaçlı alınan maddeleri) uzun uzun araştırmış ve babasına uygulamış.  Yakın zamana kadar Amerika'da kaldığı için gönderdiği metinde çok fazla İngilizce var, ben de çevirmeye girişemedim açıkçası. Metin, özellikle İngilizce bilenler ve verilen linklerdeki yazıları okuyabilenler için önemli bir bilgi derlemesi. Katkı olarak ben zerdeçal'dan başka bir şey kullanmıyorum. (Yemeklerde baharat olarak) Bir ara üzüm çekirdeği ekstresi de almış, kullanmıştım (enoant resveratrol aşağı yukarı buna karşılık geliyor.  Ben Mısır çarşısında ki Arifoğlu'dan almıştım) Kendi bağışıklık sistemimin psikolojik durumumdan çok etkilendiğini keşfedeli beri, bir şey yutarak değil, sakin

Marcus Aurelius

Bu gün size Marcus Aurelius'dan bahsetmek istiyorum. O da kim diyeceksiniz. Kendisi MS 2. yüzyılda yaşamış bir Roma imparatoru. MS 177 yılında ölmüş. Roma'nın altın çağlarında, zirvede olduğu zamanlarda Roma imparatorluğunu yöneten bir "bilge kral". Başarılı bir siyasetçi ve komutan olmasının yanısıra, aldığı derin eğitim sayesinde felsefe alanındaki yetkinliği ile filozof imparator olarak da biliniyor. 12 kitaplık "Ta eis Eauton (kendime düşünceler)" adını verdiği eser, antik çağın en önemli felsefe eserleri arasında sayılıyor. Aurelius'un bu eserinin bir kısmı "Düşünceler" ya da "Kendime düşünceler" adı ile Türkçe'ye çevrildi. Aşağıda alfa yayınlarından çıkan Furkan Akderin çevirisinden alıntılar bulacaksınız. Yapı Kredi yayınlarından da çıktı, hatta onu tercih etmekte fayda var. Fakat, şimdilik elimde olan ALFA yayınlarının yayınladığı kitap. Son zamanlarda hayranlıkla okuduğum bu kitap, hastalıktan sonra öğrendiğim bi

Enginar ve Zerdeçal tabletleri

Evet, hayatımda pek yeni bir şey yok. Çok şükür, iyiyim ve çalışmaya devam ediyorum. Yoga'nın faydasını gördüm. Artık ondan mı, içtiğim tonik suyundan mıdır bilmiyorum, ayaklarım da eskisi kadar uyuşmuyor. Hatta uzun süredir ovulmasını da beklemez,istemez oldum. Uyuşmalar çok azaldı. Günde bir Neurontin(600mg)+Apicobal'a devam ediyorum. Bu arada enginar mevsimi geldi. Karaciğere çok faydalı olan bu sebzeyi olabildiğince çok tüketmenizi tavsiye ederim. İlaç gibi düşünün. Eşim bana GNC mağazasından TURMERIC (Curcumin) yani ZERDEÇAL tabletleri almış. İçinde 100 kapsül var, fiyatı da 50 TL. Biliyorsunuz, bitkisel ürünleri bilmeden tavsiye etmek istemiyorum, fakat zerdeçal'ın ismi myeloma sitelerinde öyle çok geçiyor ki, burada bahsetmeden geçemedim. Bence günde bir tane yutmanın bir zararı olmaz. Hatta çok yararlı olduğuna ikna olmuş durumdayım. Bu arada..Hücre naklinden yaklaşık 4-6 yıl sonra myelomanın şiddetli bir şekilde geri döndüğüne dair çok örnek okudum ve duydum

Yoga ve şifa

Aşağıda yoga eğitmenimin bir yazısını okuyacaksınız. Eğer ilgilenirseniz, doğrudan kendisiyle bağlantı kurabilirsiniz. Sağlıcakla kalın. Herkese Merhaba, Ben Özlem, Kundalini Yoga ve Meditasyon eğitmeniyim ve Ümit Bey benim öğrencilerimden biri. Umit Bey’deki gelişmeyi gözlerimle görüyorum ve bunda benim de payım olduğu için çok mutluyum. Gerçekten ilk günler epey sıkıntılıydı ama simdi üzerinden yaklaşık 3 ay geçti ve diğer öğrencilerden farkı kalmadı. Bu başarıyı sadece haftada 1 gün 1.15 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleştirdi. Sözün özü bunu herkes yapabilir ve aynı başarıya ulaşabilir. Bunun için 3 şey gerekli; Niyet, Disiplin ve Kararlılık. Öncelikle size Kundalin yoga eğitimi ile de ilgili bilgi vermek istiyorum. Ders sırasında Nefes teknikleri öğrenirsiniz (Pranayam), beden kilitleri (Bandha), hareketler (Asana), Meditasyon ve Mantralar ve hatta yaratıcı vizyonlama (Yantras). Bütün bunlar bilimsel olarak bir araya geldiklerinde “Kriya” diye adlandırılır. Mantra s

Yoga

Bu gün size yoga'dan bahsetmek istiyorum. "Hah" diyeceksiniz. "Her iş bitti yoga kaldı". Eh böyle düşünenler, düşünmeye devam etsinler. Ben ilgilenenlere anlatayım. Bilinenleri tekrar edip durmak istemiyorum. Durum şu : Uzun süredir çok hareketsizim. Çok kilo aldım, bir türlü veremiyorum. ( 88 kiloyum) Ayaklarım uyuşuyor diye, daha az yürümeye başladım. Onlarda da daha çok uyuşmaya başladılar. Eskiden 300 mg Neurontin ile idare ederken, şimdi 600 mg bile yetmiyor. Uyuşma dizlerime kadar çıktı. Bir yandan B vitamini de (Apicobal) alıyorum, o da iştahımı açıyor. Şeker de cabası. Eh bu kadar oburluk ve tembelliğin sonucunda, sırtım ağrımaya başladı. Myeloma'dan değil, sandalyede uzun süre oturmaktan. Söylenip duruyordum. Sonunda, hanım beni zorla yoga'ya gönderdi. Yoga'nın zengin işi, fantezi olduğunu düşünürdüm doğrusu. Fiyatları şöyle: 10 ders 130 TL, ilk ders ücretsiz. Ayrıca zengin falan de değiliz, anca idare ediyoruz, onu da belirteyim.