Kayıtlar

Ekim, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ya hastalık dönerse?...

İlk darbeyi aldıktan ve bir şekilde sağ kaldıktan sonra, ince bir çizgi üzerinde yürümeye başlarız ve bir kaygı gelir içimize yerleşir;  "Ya hastalık tekrar dönerse?" Bana göre, sırf bu kaygı bile hastalığı çağıran bir "gel" borusudur. Peki ne yapmalıyız?   Kanser, sadece  fiziksel bir hastalık değildir. Beden, ruh ve zihnin (hep birlikte) hastalanmasıdır. Öyleyse, sadece ilaç alarak, kemoterapi alarak onun hışmından kurtulamayız. Bedenimizi, ruhumuzu ve zihnimizi topluca iyileştirmeyi öğrenmemiz gerekir. Ben, naçizane düşüncelerimi aşağıda yazdım. Katkıda bulunur, deneyimlerinizi aktarırsanız çok memnun olurum. Belki böylece hem birbirimizden öğrenir, hem de bir kılavuz oluşturmuş oluruz. Şimdi beden, ruh ve zihin için, kendi önerilerimi sıralıyorum. Beden için : 1- Aldığımız gıdalara dikkat etmemiz gerekir. Şekerden ve tuzdan uzak durun. Bizde yemekler normal tuzu ile pişiyor, fakat ben elimi tuzluktan çektim. Tuz kullanmak gerekirse d

Bitkisel ilaçlar - destekleyiciler

Aşağıda, babası mm ile mücadele eden bir hasta yakınının (Duygu hanım'ın) bana yazdığı mail'i bulacaksınız. Duygu hanımla tanışma fırsatımız oldu. Ekonomist-Tarihçi olmakla birlikte, ruhen doktor olan Duygu hanım (ben bu tür insanlara fahri doktor diyorum),  supplement'leri  (yani ilaç eki olarak destek  amaçlı alınan maddeleri) uzun uzun araştırmış ve babasına uygulamış.  Yakın zamana kadar Amerika'da kaldığı için gönderdiği metinde çok fazla İngilizce var, ben de çevirmeye girişemedim açıkçası. Metin, özellikle İngilizce bilenler ve verilen linklerdeki yazıları okuyabilenler için önemli bir bilgi derlemesi. Katkı olarak ben zerdeçal'dan başka bir şey kullanmıyorum. (Yemeklerde baharat olarak) Bir ara üzüm çekirdeği ekstresi de almış, kullanmıştım (enoant resveratrol aşağı yukarı buna karşılık geliyor.  Ben Mısır çarşısında ki Arifoğlu'dan almıştım) Kendi bağışıklık sistemimin psikolojik durumumdan çok etkilendiğini keşfedeli beri, bir şey yutarak değil, sakin