Myeloma ile geçen 8 (sekiz) sene....

Bana 2006 yılının Ekim ayında teşhis konmuştu.. Yani dört ay sonra sekiz sene olacak. Dile kolay..Myeloma ile geçen sekiz sene...

Bu sekiz yılda öyle çok şey olup bitti, öyle çok şey değişti ki.. Bir kaç yıl öncesine kadar şöyle düşünüyordum: Canımı kurtardım ama, meslek hayatım bitti, kariyerim mahvoldu, eksik bir adam oldum....vs..

Şimdi dönüp geçmişe bakınca, gerçekten değerli olan hiç bir şeyi kaybetmediğimi düşünüyorum. Nedir  gerçekten değerli olan? Ailem, dostlarım, güzel anılar... Yeteneklerim.. Öğrenme arzum, kitaplarım... Sanat, felsefe merakım. İnancım. Yine benimleler. Birlikteyiz.

Peki dökülüp gidenler? Hedeflerim, hıslarım, hırslı çalışma arkadaşlarım, çingene ruhlu müşterilerim, aç gözlü patronlar, kendime pek yakıştırdığım süslü ünvanlar, o ünvanların sağladığı prestij, prestije gelen avantacılar ve para tabi ki.

Düşünüyorum da, bunlar arasında, kaybı beni en zorlayan ünvan kısmı oldu. Malum, toplumumuz için ünvan (prestij), her şey demek. Genellemek istemem, fakat Türk halkının güce, güçlüye saygı duyduğu bilinmedik bir şey değil. Ben de hastalıkla bu gücümü kaybettim.. Gücümü kaybedince, beni (sözde) pek seven nice insan da etraftan toz oldu...

Önce kötü geldi, ama artık gülüp geçiyorum. İyi olsam bile, ne güçlü, ne de saygın olmak falan istemiyorum. Şaşırtıcı belki ama, halimden memnunum. İşlere de, bir ölçüde geri döndüm.

Gerçek ve sağlam olanlar yerinde kaldı, pekişti.
Eğreti ve sahte olanlar yıkıldı, koptu, gitti.

Ben ucunu salınca, myeloma da saldırganlığından vazgeçti.

Kötü anılar çabuk unutuluyor... Ben de çoğunu unuttum.. Tedavinin bana hediyesi olan epilepsinin de çok yardımı oldu tabi unutmakta :)

Hayır efendim, bu kendime bulduğum avuntu değil. Yıllardır yapmak istediğim şeyleri, ancak şimdi yapabiliyorum. Felsefe okuyorum örneğin. Çalışıyorum ama kendime ayırdığım zaman daha fazla. Aylak aylak dolaşarak günü geçirdiğim oluyor. Ailemle, dostlarımla konuşmak, görüşmek, istediğim kitapları okumak için bol zamanım var...  İyi kötü, kendime yetecek kadar para da kazanıyorum. Daha ne olsun.

Ayrıca ne myeloma'yı sahiplenmeye, ne de ondan nemalanmaya ihtiyacım var. Sadece bir borcu ödemeye çalışıyorum. İnsanlara ve hayata olan borcumu. Bu blog vasıtasıyla tanınmak falan da umurumda değil, hatta beni bazen rahatsız ediyor. Bir ara blogdan adımı çıkarsam mı diye düşündüm fakat inandırıcılık sorunu olur diye vazgeçtim.

Şu anda bir çok zorlukla boğuşan hastalara ve ve hasta yakınlarına, tüm samimiyetimle,  bunları anlatmak istedim.  En zor zamanlarda, insan ümidini, savaşma gücünü kaybediyor. Benim de ölmek istediğim zamanlar oldu. Ama bu karar bize ait değil. Bize düşen, bedenimizi korumak için elimizden geleni yapmak... Beden pes etmedikçe, ruh da pes etmemeli.

Tekrar söylüyorum: Çok büyük bir olasılıkla, siz de iyi olacaksınız... Ama gerçekten isterseniz ve değişmeyi kabul ederseniz... Bence işin sırrı burada..

Hepinize sevgilerimi gönderiyorum.


Yorumlar

  1. Babam ilik nakli olalı 3 hafta oldu.ayaklarında karıncalanma ve ağrılar var.çok korkuyorum.doktorlar herseyin yolunda olduğunu söylüyor. Ozaman bu ağrıların nedeni ne.niye hala geçmedi. Korkuyorum.tedirgin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorumun yeri burası değil, 2007 yılındaki "7- Otolog (Kök hücre nakli)" yazısı aslında. Bu yazıyı okursanız, herkesin benzer bir süreçten geçtiğini göreceksiniz. Karıncalanma ve ağrılar muhtemelen ilaçların yan etkisi. Benim hala ellerim, ayaklarım acır. Fakat katlanılabilir seviyededir...

      Tehlikeli bir durum olsaydı, doktorlar söylerdi. Çok zor bir süreç olduğunu biliyorum, biraz daha sabıra ihtiyacınız var..Sonra her şey yoluna girecektir. Geçmiş olsun.


      Sil
  2. Yorumunuz için çok teşekkür ederim.bu blogu nisan ayından bu yana okuyorum.yazılan herşey benim içimi rahatlatıyor.sizede çok geçmiş olsun.beni rahatlattiniz.çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lenalidomid (revlimid)

Forum - 1

1-Multiple myeloma (myelom) ile tanışma